Sıcak yaz günlerini yavaş yavaş geride bırakmaya hazırlanırken vücut gelişimimiz için çok önemli bir konudan bahsetmek istiyorum. Genç-yaşlı, çocuk-yetişkin herkesin mutlaka yapması gereken şey: SPOR.
Bizden önceki kuşakların çok sağlıklı ve dayanıklı olduğunu çok sık duyarız ve kendimizi nispeten daha şanssız görürüz. Oysa ki mesele şanssızlık değil tembelliktir. Eski insanların beslenme tipinin doğal ve vitamin ağırlıklı olmasının yanısıra bol hareket içeren işler yapmaları da avantajlarıydı. Günümüz insanları çabuk ve pratik olması adına fastfood adı verilen seri üretim hazır yiyeceklere yönleniyor. Hızlı servisin temel kuralı olarak birçok sağlıksız koşulu içinde barındıran bu yemek tipleri insan sağlığına da maksimum düzeyde zarar veriyor. Bedenimizi bilgisayar başındaki sandalyeden ayırmak, yiyeceklerimizi protein ve karbonhidrat ağırlıklı olarak seçmek gibi yapılabilecek basit değişikliklerle çok daha canlı bir bedene sahip olmamız mümkün. Öncelikle favori spor dalınızı bulmanız gerekir. Bu bisiklet sürmekten yüzmeye, koşudan tenise, dövüş sporlarından fitnessa kadar geniş bir yelpazeyi kapsayabilir. Can sıkıntısı için spora başlamanız başta motive edici gibi görünse de yeni uğraşlar bulduğunuz anda ihmal edeceğiniz için spora öncelik tanımayı öğrenmeniz gerekiyor. Su içmek veya uyumak kadar doğal bir döngü sistemine oturttuğunuz an meyvelerini toplayacaksınız. Bunun için arkadaşlarınızla kolay seviyeli spor müsabakaları düzenleyebilirsiniz ve eğlencenin de tadına varabilirsiniz. Eğlence önemlidir çünkü adapte olma sürecinizi kolaylaştırır. Sevdiğiniz müziklerin size eşlik etmesine izin verin. Yapamadığınız hareketlerde kendinize gülebilmeyi öğrenin. Ve asla pes etmeyin. Hamlanmış vücutta ilk hafta için ağrılar oluşması çok normal. Bu bedenin ısınmaya başladığını gösterir. Bu noktada pes etmezseniz gerisi çok kolay geçecektir. Bol bol su içmeniz gerektiğini hatırlatmama gerek bile yok. Zira su, bedenin benzini gibidir. Ne kadar çok su o kadar çok enerji! Vücudunuzu sıkan hareket kısıtlayıcı kıyafetlerden uzak durun. Salaş bir tişört ya da sıradan bir şort işinizi kolaylaştırır. Spor beyne giden glikoz oranını arttırır, konsantrasyonu güçlendirir. Bir sene gibi kısa bir süre zarfında kadın vücudunun kabusu olan selülit ve çatlak gibi sorunları tamamen ortadan kaldırır. Soda gibi mineralli içeceklere yoğunlaşın. Sade soda içemeyenler içine bir dilim limonu atarak aradaki farkı görebilir. Asansörün suratına bakmayın ve merdivenlerle dost olun. Ayrıca kilo vermenizi sağladığı gibi kilo alamayanlar için de iştah açıcı özelliği vardır. Evinizin bir odasında bant üzerinde dönüp durmaktansa açık havada, parklarda ya da deniz kenarında doğanın sesleri eşliğinde koşmanızı tavsiye ediyorum. Depresyonun ağzını burnunu endorfinle kırın. İyi eğlenceler. Not: Soru, eleştiri ve görüşlerinizle ilgili iletişim için aşağıdaki mail adresimden ulaşabilirsiniz.
Bu yayın konuk yazar Sinem Ülbeği tarafından yazılmıştır. Yazara ela-izmir@hotmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Bizden önceki kuşakların çok sağlıklı ve dayanıklı olduğunu çok sık duyarız ve kendimizi nispeten daha şanssız görürüz. Oysa ki mesele şanssızlık değil tembelliktir. Eski insanların beslenme tipinin doğal ve vitamin ağırlıklı olmasının yanısıra bol hareket içeren işler yapmaları da avantajlarıydı. Günümüz insanları çabuk ve pratik olması adına fastfood adı verilen seri üretim hazır yiyeceklere yönleniyor. Hızlı servisin temel kuralı olarak birçok sağlıksız koşulu içinde barındıran bu yemek tipleri insan sağlığına da maksimum düzeyde zarar veriyor. Bedenimizi bilgisayar başındaki sandalyeden ayırmak, yiyeceklerimizi protein ve karbonhidrat ağırlıklı olarak seçmek gibi yapılabilecek basit değişikliklerle çok daha canlı bir bedene sahip olmamız mümkün. Öncelikle favori spor dalınızı bulmanız gerekir. Bu bisiklet sürmekten yüzmeye, koşudan tenise, dövüş sporlarından fitnessa kadar geniş bir yelpazeyi kapsayabilir. Can sıkıntısı için spora başlamanız başta motive edici gibi görünse de yeni uğraşlar bulduğunuz anda ihmal edeceğiniz için spora öncelik tanımayı öğrenmeniz gerekiyor. Su içmek veya uyumak kadar doğal bir döngü sistemine oturttuğunuz an meyvelerini toplayacaksınız. Bunun için arkadaşlarınızla kolay seviyeli spor müsabakaları düzenleyebilirsiniz ve eğlencenin de tadına varabilirsiniz. Eğlence önemlidir çünkü adapte olma sürecinizi kolaylaştırır. Sevdiğiniz müziklerin size eşlik etmesine izin verin. Yapamadığınız hareketlerde kendinize gülebilmeyi öğrenin. Ve asla pes etmeyin. Hamlanmış vücutta ilk hafta için ağrılar oluşması çok normal. Bu bedenin ısınmaya başladığını gösterir. Bu noktada pes etmezseniz gerisi çok kolay geçecektir. Bol bol su içmeniz gerektiğini hatırlatmama gerek bile yok. Zira su, bedenin benzini gibidir. Ne kadar çok su o kadar çok enerji! Vücudunuzu sıkan hareket kısıtlayıcı kıyafetlerden uzak durun. Salaş bir tişört ya da sıradan bir şort işinizi kolaylaştırır. Spor beyne giden glikoz oranını arttırır, konsantrasyonu güçlendirir. Bir sene gibi kısa bir süre zarfında kadın vücudunun kabusu olan selülit ve çatlak gibi sorunları tamamen ortadan kaldırır. Soda gibi mineralli içeceklere yoğunlaşın. Sade soda içemeyenler içine bir dilim limonu atarak aradaki farkı görebilir. Asansörün suratına bakmayın ve merdivenlerle dost olun. Ayrıca kilo vermenizi sağladığı gibi kilo alamayanlar için de iştah açıcı özelliği vardır. Evinizin bir odasında bant üzerinde dönüp durmaktansa açık havada, parklarda ya da deniz kenarında doğanın sesleri eşliğinde koşmanızı tavsiye ediyorum. Depresyonun ağzını burnunu endorfinle kırın. İyi eğlenceler. Not: Soru, eleştiri ve görüşlerinizle ilgili iletişim için aşağıdaki mail adresimden ulaşabilirsiniz.
Bu yayın konuk yazar Sinem Ülbeği tarafından yazılmıştır. Yazara ela-izmir@hotmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder